30 Kasım 2017 Perşembe

DUYGU SUCUKA, "Sırpların Boşnaklara yaptığı işkencelerle dünya sarsılıyordu..." ...Kolay kurtulmuş cani yaratık.

Duygu Sucuka
30 KASIM 2017 - PERŞEMBE, 12.36
20 yıl önceydi, 1992,
Sırpların Boşnaklara yaptığı işkencelerle dünya sarsılıyordu.
Hamile kadınların ceninleri alınarak yerine köpek cenini yerleştirildiği haberleri hepimizi yaralamıştı. Yapılanlara tepki amaçlı, kendi çevremde binlerce imza toplamış birleşmiş milletlere göndermiştim.
İşte o suçlardan sorumlu birisi yaptıklarının 20. yılında 20 yıl hapis cezası alınca intihar etmiş. 
Kolay kurtulmuş cani yaratık.

23 Kasım 2017 Perşembe

HALKIN DIŞINDA KİMSENİN TPAO’YU (MİLLİ MENFAATLERİ) KORUMA KAYGISI YOK “TPAO’NUN DEVRİNDE KAZANIM KORUNACAK’MIŞ!..” PETROL-İŞ SADECE İŞÇİ HAKLARI PEŞİNDE; KURUMSAL YÖNDEN İŞBİRLİKÇİ ROLÜNDE

PETROL-İŞ "İŞBİRLİKÇİ" ROLÜNDE!.. HALKIN DIŞINDA HİÇ KİMSENİN TPAO’YU (MİLLİ MENFAATLERİ) KORUMA KAYGISI YOK... 
“TPAO’NUN DEVİR VE TPIC'A TESLİMİNDE KAZANIM KORUNACAK’MIŞ!..”
TPAO’ya ait bazı birimlerin TPIC’e devrini masaya yatıran komisyon önemli kararlar aldı. 
PETROL-İŞ Genel Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri Mustafa Mesut Tekik, TPAO’ya ait bazı birimlerin TPIC’e devredilmek istenmesiyle ilgili sendikanın bazı taleplerinin kabul edildiğini açıkladı. Geçişte gönüllülüğün esas alınacağına belirten Tekik, çalışanların sendikalı olarak kazanılmış tüm haklarını koruyarak TPIC’e geçebileceğini söyledi.
İŞÇİNİN ELİ ŞALTERDEYDİ
Milli petrol şirketi Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) ait bazı birimlerin Turkish Petroleum International Company’ye (TPIC) devredilme süreci, işçinin görüşü alınmaksızın başlatılmıştı. Bakanlar Kurulu’nun da 12 Haziran tarihli kararıyla, TPAO’nun varlıklarının TPIC’e devredilmesi kararlaştırılmıştı. Türkiye Petrol Kimya Lastik İşçileri Sendikası (Petrol-İş) konuyla ilgili görüşlerini konunun muhataplarına iletmek istemiş ancak Enerji Bakanlığı randevu talebini kabul etmemişti. Bunun üzerine Petrol-İş üyesi işçiler temmuz ayının ilk haftasında TPAO Genel Müdürlüğü’nü işgal etmişti. Eylem etkisini gösterince Enerji Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez sendika yöneticileri ile görüşmüştü. O görüşmenin üzerinden yaklaşık iki ay geçmiş sendika talepler konusunda kendilerine Bakanlıktan geri dönüş olmaması halinde üretimi durduracaklarını Aydınlık gazetesi üzerinden kamuoyuna açıklamıştı.
KOMİSYON TOPLANDI
Açıklamanın ardından, TPAO’ya ait bazı birimlerin devrine ilişkin sendikanın önerisi üzerine kurulan komisyon 3 Ekim’de Enerji Bakanlığı’nda bir araya geldi. Toplantıya; Enerji Bakanı Müsteşar Yardımcısı Alparslan Bayraktar, TPAO Genel Müdürü Melih Han Bilgin, Genel Müdür Yardımcılarından Süleyman Çalık ve Mücahit Özdemir, TPIC Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu, Genel Müdür Yardımcısı İlhan Çelik, Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Ufuk Yaşar, Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Mustafa Mesut Tekik, Petrol-İş’in Ankara Şube Başkanı Şuayip Gül, Adıyaman Şube Başkanı Ali Tirpan, Batman Şube Başkanı Şehmus Kaygusuz, Trakya Şube Başkanı Ercan Yavuz katıldı.
GÖNÜLLÜLÜK ESAS ALINACAK
Petrol-İş Genel Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri Mustafa Mesut Tekik, toplantıda kabul edilen talepler konusunda Aydınlık’a bilgi verdi. Toplantıda sendikanın taleplerini yinelediklerini belirten Tekik, TPAO’dan TPIC’e geçişte gönüllülük esasına kesinlikle uyulması gerektiğini ilettiklerini, geçmeyen işçilerin de TPAO’da çalışmaya devam etmesini istediklerini yetkililere bildirdiklerini ve bu taleplerinin kabul edildiğini aktardı. Tekik, isteyen işçilerin yüzde 100 kamu sermayeli, BOTAŞ’ın bir alt kuruluşu olarak TPIC’e sendikalı olarak tüm kazanılmış haklarını koruyarak geçmesini de talep ettiklerini bunun da reddedilmediğini söyledi.
‘ZORLA EMEKLİ ETMEYECEĞİZ’
TPAO’da çalışanların zorla emekli edilmesine de karşı çıktıklarını ifade eden Tekik şu bilgiyi paylaştı: “Konuyla ilgili Müsteşar Yardımcısı bize ‘Bunu söz olarak algılamayın. Sizin taleplerinizi karşılama anlamında üzerinde çalışacağız’ dedi. Ertesi gün Batman’a giden TPAO Genel Müdürü yüzlerce işçinin huzurunda ‘Biz kimseyi zorla emekli etmeyecegiz. Kimseyi TPIC’e zorla geçirmeyeceğiz’ demiş.” (Basın: 15.10.2017-Tarık Tekgözli)

GERÇEĞİ VE NETİCEYİ LÜTFEN AÇIKLAYIN: "BİR MİYAR DOLAR HİBE (TPAO ARAZİSİNİN PEŞKEŞ ÇEKİLMESİ) GÜNDEMDE, Orhan UĞUROĞLU (YENİÇAĞ-21 Haziran 2017)

BİR MİYAR DOLAR HİBE (TPAO ARAZİSİNİN PEŞKEŞ ÇEKİLMESİ) GÜNDEMDE!..
(AN İTİBARIYLA NETİCE NEDİR? AKİBET NE ACABA?..)
Orhan UĞUROĞLU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı sevinçten "uçuran" önemli bir yatırım gündemde.
Ben 48 yıllık meslek hayatımda gördüm ki "flaş haber, haberin içinde saklıdır." Yazımın sonunda da bana katılacaksınız.
Önce, Hürriyet gazetesinin yazarı 30 yıllık dostum Vahap Munyar kardeşimin yazısından bazı bölümler vereyim:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın medya mensuplarına açıklaması şöyle:
"Bugün bir vatandaş benimle görüşmeye geldi. Bir fabrika satın almış. 3.5 milyar dolarlık yatırıma hazırlanıyormuş. Bana, 'Yeni fabrikamızın açılışını siz yapar mısınız?' diye sordu. Tabii, bu soru beni uçuruyor... Gökten ne yağar ki, yer kabul etmez..."
İftarın bitiminde, veda ederken Vahap Munyar Cumhurbaşkanına sordu:
"3.5 milyar dolarlık yatırım yapacak şirket hangisi?"
Erdoğan, "Senden önce Sabah'ın yazarı Şelale Kadak da beni çok sıkıştırdı. Şimdi adını vermem doğru olmaz. Erken duyurmuş olmayalım, önüne pürüz çıkmasın" diye yanıt verdi.
Muhabirliği de çok başarılı olan Vahap Munyar hemen kolları sıvayıp bu yatırımcının Erdemoğlu Holding olduğunu öğreniyor.
Sasa Polyester'in çoğunluk hisselerini Sabancı Holding'den satın alan  İbrahim Erdemoğlu Munyar'a şu bilgiyi veriyor:
"Hatay Dörtyol'daki Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına (TPAO) ait 2,9 milyon metrekarelik arazinin satın alma, kiralama veya tahsisi için Ekonomi Bakanlığı ve Enerji Bakanlığı ile görüşmelerimiz sürüyor."
İŞTE ŞİMDİ FLAŞ HABER
- Soru 1: TPAO Varlık Fonu'na devredildi ama İbrahim Erdemoğlu neden Fon ile değil de bakanlıklar ile görüşüyor?
Not: Kaldı ki TPAO, Enerji Bakanlığı'na bağlı değil, ilgili kuruluş.
- Soru 2: Satın alma ve kiralama için Varlık Fonu'nun veya TPAO'nun ihale yapması gerekmez mi?
Sorularım devam edecek ama şu bilgiyi de yazmam lazım.
TPAO yetkililerinden aldığım bilgiye göre Hatay Dörtyol'daki 2,9 milyon metrekare (2.900 dönüm) olan bu araziyi TPAO, rafineri kurmak için 500 milyon dolar ödeme yaparak satın almış.
Ayrıca devam eden kamulaştırma ile ilk aşamada 4,5 milyon metrekareye (4.500 dönüm) ikinci aşamada da hazineden alınacak 1,5 milyon metrekare ile (1.500 dönüm) toplamda 6 milyon metrekareye (6.000 dönüm) ulaşacak dev bir alan söz konusu.
TPAO yetkilileri bu dev alanın değerinin de minimum 1 milyar dolar olacağını vurguluyorlar.
- Soru 3: Varlık Fonu ya da TPAO satmak ya da kiralamak için ihale yaparak kamu yararına daha fazla gelir sağlamak zorunda değil mi?
- Bu kadar kıymetli bir arazi hibe olarak yani bedelsiz olarak tahsis edilebilir mi?
Evet, 3,5 milyar dolarlık bir yatırım Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı da, beni de milleti de sevinçten uçurur, uçurur da aklıma takılan soruları yazmama engel olmamalı değil mi?
Erdoğan'ın, "Erken duyurmuş olmayalım, önüne pürüz çıkmasın" endişesi bu sorulardan mı kaynaklanıyor acaba?
Yoksa bu dev yatırıma kim pürüz çıkarır ki? Kaldı ki Erdemoğlu bu gelişmeleri Kamuyu Aydınlatma Platformuna da (KAP) bildirdiğine göre bu flaş haberi pürüz çıkartmak için değil gazeteci olarak kamuoyunu aydınlatma da benim görevim olduğu için yazdım.
Muhalefet partileri (varsa) onlar ne der, hukuk neyi gerektirir ben bilmem.
Varlık Fonu ya da TPAO her firmaya açık ihaleyi, satmak ya da kiralamak için yapar hiçbir pürüz çıkmaz.
Ancak Erdemoğlu Holding de Erdoğan gibi, "Gökten ne yağar ki, yer kabul etmez..." şeklinde düşünür ve tahsis yani hibe isterse açık söyleyeyim karşıyım.
Kaynak Yeniçağ: 1 milyar dolar hibe gündemde - Orhan UĞUROĞLU (21 Haziran 2017)

22 Kasım 2017 Çarşamba

AJANS PRESS "BASIN BİLDİRİSİ" ÖTV VE KDV GELİRİNİN DÖRTTE BİRİ AKARYAKITTAN SAĞLANDI

AJANS PRESS 
BASIN BİLDİRİSİ
ÖTV VE KDV GELİRİNİN DÖRTTE BİRİ AKARYAKITTAN SAĞLANDI
Türkiye’de ÖTV ve KDV’den elde edilen gelirlerin yaklaşık dörtte birlik kısmı akaryakıttan sağlanıyor.Bir litre benzinin yüzde 60’lık dilimini vergiler oluştururken, yüzde 30'u ürün ve geriye kalan yüzde 8,6’sı dağıtıcı-bayi, yüzde 1,2’si de toptancının kar marjında oluşuyor.
Medya takibinin öncü kurumu Ajans Press, vergi ve benzin fiyatları üzerine medya incelemesi gerçekleştirdi. Yapılan medya incelemesine göre son zamanlarda meydana gelen artışla, benzin ve mazot fiyatları Türkiye tarihindeki en üst seviyeye ulaştı.Ajans Press’in PETDER’den elde ettiği bilgilere göre, Türkiye yıllık ortalama 35 milyon ton akaryakıt satışıyla Avrupa ülkeleri arasında 6.sırada yer aldı.Mazotun litre fiyatı ise tarihte ilk kez 5 liranın üzerinde yer aldı.Geçtiğimiz yıl akaryakıt dağıtım sektörü vergiler hariç 65 milyar lira ciroya ulaşırken, dolaylı vergiler eklendiğinde bu rakam 140 milyar liraya ulaştı.
AKARYAKIT FİYATLARINA ZAM MEDYADA GENİŞ YANSIMA BULDU
Akaryakıta yapılan son zamlarla birlikte 1 litre mazotun fiyatı İstanbul Anadolu yakasında ilk kez 5 lirayı aşarken, benzin 5.50 liranın üzerinde çıktı Ajans Press ve ITS Medya’nın incelemesine göre yapılan son zamlar özellikle Kasım ayı içerisinde bin 522 yazılı basın haberiyle konuşulurken, internette 4 bin 891 haber yansıması tespit edildi. Akaryakıta yapılan zamlar, Türkiye’nin Kasım ayında en çok konuştuğu başlıklar arasında yer aldı. (21.11.2017, Daha Fazla bilgi için;  AJANS PRESS /  tolga.topcu@ajanspress.com.tr/   444 7 212 – 1192)

ÖZER BALKAŞ "Bir Koca Mektepli Anısı ATATÜRK HAYRANI BİR İNGİLİZ SOSYETESİ" MEHMET ÇEVİK 24 ARALIK 2015 LONDRA HATIRALARI

Özer Balkaş
22 KASIM 2017 - FACEBOOK
Bir Koca Mektepli Anısı
ATATÜRK HAYRANI BİR İNGİLİZ SOSYETESİ
Toplam tam 400 km uzunluğunda olan Londra metrosundan (Londra-Denizli arası 3500 km) çıktıktan sonra eve gitmek için otobüse bindim. Bir sonraki durakda çok iyi giyimli, çok iyi İngilizce konuşan, tereyağından kıl çeker gibi kelimelerin üzerine tam basarak telaffuz eden, her haliyle İngiliz sosyetesine mensup bir hanım selam vererek yanıma oturdu. Hal hatır sorduktan sonra nereli olduğumu sordu. Ben de, 'Hani dünyanın en uzun savaşlarından biri olan ve emperyalist ülkelerin tek bir devleti yok etmek amacıyla aralıksız ve amansızca saldırdığı, adına da 'The war of Gallipoly' -Çanakkale Savaşı denen bir toprak parçasının yer aldığı ülkedenim' dedim.
Sözümü bitirir bitirmez bana doğru dönerek yüzüme hayranlıkla baktı ve 'Evet, çok iyi biliyorum benim dedem de orada şehit oldu orada yatıyor. Her sene mezarını ziyaret eder çiçek koyarım. En az 500.000 Britanya'lı,Yeni Zelanda'lı, Avustralya'lı, Fransız ve diğer müttefiklerin hayatını bir hiç uğruna verdiği sonu hüsranla biten bir savaş' dedi, heyecanla. 'Peki yenseydiniz sonu yine hüsranla biter miydi acaba' dedim.
'Beyfendi' dedi ve devamla, " Bizim oralarda ne işimiz vardı halâ merak ediyorum. Zaten ön cephede savaşanlar gerçek İngiliz'ler değildi ki. Orada bizim kölemiz olan insanlar savaştı. ANZAK'lar ve diğerleri bundan dolayı halâ bizi affetmiyorlar! Ama TÜRK'ler canları pahasına çok cesurca savaşıp vatanlarını korudular. Bu müthiş savaş ayrıca, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük liderini çıkardı. O MUSTAFA KEMÂL ATATÜRK'tü. Biz böyle karizmatik bir lidere sahip değildik! Olsaydık, zaten savaşmazdık. O'nun bu dünyaya bırakmış olduğu en büyük slogan, YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ ilkesiydi. O büyük Türk lideri dünyada çok büyük çığır açtı. Emperyalizmi kökünden kazıdı. Üzerinde güneş batmayan koskoca Britanya İmparatorluğu bitti. Köle milletler gözlerini açtı devlet haline geldiler.
Hindistan,Tunus, Cezayir, Fas ve daha bir çok milletler O'nun sayesinde özgürlüklerine kavuştular.
O EŞİ BULUNMAYAN BİR LİDER VE DEVLET ADAMIDIR. HER ÜLKEYE HEYKELİ DİKİLESİ BİR İNSAN O! BENİM EVİMDE BİLE O' NUN HEM ASKERİ HEM DE SİVİL BİR RESMİ DUVARDA ASILIDIR. BEN O' NA HAYRANIM VE ÖLÜNCEYE KADAR DA HAYRAN KALACAĞIM. O TANRI' NIN YALNIZ TÜRK MİLLETİNE DEĞİL, DÜNYAYA BİR HEDİYESİDİR. HİÇ ŞÜPHEM YOKTUR Kİ, O' NUN KARŞISINDA DURANLAR SAMAN ALEVİ GİBİ ERİYİP GİDECEKLERDİR. ÇÜNKÜ O, TANRI NIN BİR SÖZÜ VE BUYRUĞUYDU. DÜNYADA HERŞEY DEĞİŞİR AMA, TANRI' NIN BUYRUĞU DEVAM EDER. BEN ŞİMDİYE KADAR BU DÜNYADA BİR ÇOK CEPHEDE SAVAŞIP YIKINTILARDAN, ENKAZLARDAN FAKİR BIR MİLLETİ AYAĞA KALDIRIP ÖZGÜR BİR DEVLET KURAN LİDERE DAHA RASLAMADIM."
Dedi ve bir sonraki durakda ineceğini söyleyerek özür diledi. Kendisine bu çoook güzel düşünceleri için defalarca teşekkür edip, 'Çok değerli bayan, ben aynı zamanda Çanakkale rehberiyim, telefon numaramı alınız ve ziyarete geldiğinizde bir de Çanakkale'yi benden dinleyiniz.' Dedim.
Otobüsden bir kuğu gibi süzülerek indi. Ben ise, yağmur altında kalmış bir Mısır mumyası gibi sessiz ve halsizdim. İki damla gözyaşı şakaklarıma doğru süzülerek indi. Kendimi tutamadım. Bu büyük insanın ve güzel vatanımın sevgisi çocukluğumdan beri taa iliklerime kadar işlemişti! Şimdi de gözlerimden bir pınar sızıntısı gibi akıyor, akıyordu. Nice sonra ancak kendime gelebildim.
ASLINDA BENİ AĞLATAN BU MUHTEŞEM KADIN DEĞİLDİ. O GÜZEL İNSANI BİZİM TATLI SU PRENSLERİNİN HALÂ ANLAMAMIŞ OLMASIYDI...
MEHMET ÇEVİK
24 ARALIK 2015
LONDRA HATIRALARI
Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, yazı
Daha fazla ifade göster

21 Kasım 2017 Salı

TPAO'NUN 140 MİLYONU'NU KİM YUTTU?.. NİSYAN (UNUTMAK) İLE MALÛL OLMAMALI "HAFIZA-İ BEŞER"

TPAO’nun 140 mİlyonunu bİlgİsayar mı yuttu? AKP VEKİLLERİ SAYIŞTAY'IN SORUŞTURMA İSTEMİNİ "NEDEN VE NİÇİN" REDDETTİ!.. ACABA?.. 
“İyi yönetilemediği’’ eleştirilerinin sık sık yönetildiği Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın malzeme alım tutarlarında otomasyonla ve manuel olarak yapılan kayıtlar arasında yaklaşık 140 milyon liralık fark oluştu. TBMM KİT Komisyonu’nun AKP’li Milletvekilleri, farkla ilgili soruşturma açılması başvurusunu reddetti.
Sayıştay’ın 2014 yılı hesaplarını denetim raporunda farka ilişkin yer alan tespitler şöyle: ‘’Yatırım ve işletme bütçesinden sağlanan ilk madde ve malzeme alımı toplam 448 milyon TL olup, alımların yüzde 62’si dış alımlardan, yüzde 38’i ise iç alımlardan oluşmaktadır. Tabloda görülen 448 milyon TL, TPAO’da kullanılan kurumsal kaynakların planlanması yazılımında elde edilen verilerdir. Ancak, kurumun Makina İkmal ve İnşaat Daire Başkanlığı’nca manuel olarak tutulan kayıtlarda, Genel Müdürlükçe yapılan dış satın alma miktarının (bölge müdürlükleri hariç) 306 milyon TL olduğu, dolayısıyla kurumun bilgisayar sistemlerinde tutulan veriler ile ilgili daire başkanlığında bulunan verilerin uyuşmadığı anlaşılmıştır.’’
ERP’de mi kayboldu?
ERP (Enterprise Resource Planning) olarak isimlendirilen kurumsal kaynak planlaması ile manuel kayıtlar arasındaki fark kurumun hesaplarının incelenmesi sırasında TBMM KİT Komisyonu’nun gündemine geldi. CHP’li Haydar Akar, aradaki 134 milyon TL’lik farkın kabul edilebilir bir fark olmadığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Ben bir hata, bir suiistimal var demiyorum, bakın ama böyle bir rakam kabul edilebilir bir rakam değil. Ben, hemen bir teftiş kurulundan bu rakamın niye oluştuğunun tespit edilmesinin gerektiğini düşünüyorum. Yani, bilgisayar muhasebe kayıtlarında rakamlar 448 milyon, bakım ikmal dairesinde manuel tutulan kayıtlarda rakam 306 milyon malzeme alımlarında. Bana göre burada bir teftiş kurulunu talep edelim isterseniz birlikte, bir teftiş kurulu burayı incelesin. Bakın, bir suiistimal vardır demiyorum ama incelenmesinde fayda var. Baksın teftiş kurulu, incelesin ambar giriş fişlerini, çıkış fişlerini -bir kurumda daha oldu hatırlıyorsanız- ne girmiş, ne çıkmış, niye böyle bir problem var? Doğrusu neyse biz de bunu bilelim.’’
Haydar Akar, 2009 yılından bu yana kurumda Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan önce vekâleten, 2015 yılında asaleten atanan Genel Müdür Besim Şişman’dan konu ile ilgili bilgi istedi.
AKP’liler soruşturmayı engelledi
Akar daha sonra KİT Komisyonu Başkanlığı’na, malzeme alımları ile ilgili tutulan kayıtlardaki farklılığın Enerji Bakanlığı Denetim Hizmetleri Başkanlığınca incelenmesi gerekirse soruşturulması istemini içeren bir başvuru yaptı. Komisyon üyesi milletvekillerinin oylarına sunulan başvuru, AKP’lilerin oylarıyla reddedildi. (NURCAN GÖKDEMİR nurcangokdemir@birgun.net // 30.04.2016 08:51 GÜNCEL)

ANKARA MİLLETVEKİLİ NİHAT YEŞİL, ENERJİ BAKANINA TPAO’YU SORDU

ANKARA MİLLETVEKİLİ NİHAT YEŞİL, ENERJİ BAKANI "BERAT ALBAYRAK'A" TÜRKİYE PETROLLERİNİ TPAO’YU SORDU
Yeşil: TPAO, Afganistan, Irak, Libya ve Gabon’da yatırımlar yapmış daha sonra tüm bu faaliyetleri kapatmıştır. Bu yatırımlar nedeniyle ülkemizin zararı nedir?
CHP Ankara Milletvekili Nihat Yeşil , Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a TPAO’nun bazı faaliyetlerinde yaşanan zararları verdiği soru önergesiyle meclis gündemine taşıdı. CHP Ankara Milletvekili Nihat Yeşil’in TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesi şöyle :
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıda gerekçesi belirtilen sorularımın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Berat Albayrak tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.
Nihat YEŞİL
Ankara Milletvekili 
İçişleri Komisyonu Üyesi


TPAO Genel Müdürlüğü 2013 yılında petrol ve doğalgaz aramak için 130 milyon dolara, Norveç’ten personeli ile birlikte Barbaros Hayrettin Paşa adı verilen sismik araştırma gemisi satın aldı. Gemide çalışıp sismik araştırma yapacak Türk personel bulunamadığından 80 milyon dolara 3 yıllığına yabancı bir firmayla anlaştı, bu anlaşma gereği personel sismik gemide 3 yıl çalışacak ve sonrası ülkelerine geri döneceklerdi ve döndüler. 2016 yılında 2 yıllığına, 15 milyon dolara yeni bir anlaşma daha yapıldı ve 130 milyon dolara aldığımız geminin işletme maliyeti 95 milyon dolar oldu. 

Soru 1: Bu geminin yattığı her boş günün maliyetinin ortalama 150 bin dolar olduğu bilgisi doğru mudur?


Soru 2: Almış olduğumuz gemiye Norveçlilerin bandrol vermediği, gemi alınırken sismik ve sondaj yaptığı bilgisi verilmesine rağmen, geminin sadece sismik özelliği olduğu, Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin sondaj özelliği olmadığı için Enerji Bakanlığı tarafından 2 adet sondaj platformu alacağı ve bu platformların tanesinin 200 milyon dolar olduğu bilgisi doğru mudur?


Soru 3: TPAO, Afganistan, Irak, Libya ve Gabon’da yatırımlar yapmış daha sonra tüm bu faaliyetleri kapatmıştır. Bu faaliyetleri bitirme gerekçeniz nedir ve bu yatırımlar nedeniyle ülkemiz ne kadar zarara uğramıştır?


Soru 4: TPAO personeline yapılan giyim yardımının FETÖ ile ilişkisi olan Aydınlılar grubuna verildiği ve bu ihalenin Aydınlılar grubuna 15 Temmuz darbe girişiminden sonra verildiği bilgisi doğru mudur?

TPAO SERVİS BİRİMLERİNİN TPIC’E DEVRİNE TEPKİ -AKP TPAO İşçilerinin Haklarına Tırpan Vuruyor

BALIKESİR MİLLETVEKİLİ AHMET AKIN’DAN "TPAO’NUN SERVİS BİRİMLERİNİN TPIC’E DEVRİNE TEPKİ"
CHP Balıkesir Milletvekili ve
Genel Başkan Başdanışmanı Ahmet Akın
 
-AKP TPAO İŞÇİLERİNİN HAKLARINA TIRPAN VURUYOR
CHP Balıkesir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Ahmet Akın Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) varlıkları Turkish Petroleum International Company Limited Şirketi’ne (TPIC) bedelsiz olarak devredilmesi hakkında basın açıklamasında bulundu. Akın’ın açıklaması şu şekilde;
Bakanlar Kurulu’nun Resmi Gazete’de yayımlanan kararına göre, TPAO’nun sondaj, workover, kuyu tamamlama ve jeofizik operasyonları servis hizmeti işlerine ait her türlü araç, iş makinesi, kule, gemi, ekipman, sondaj park sahaları ve müştemilatı TPIC’e bedelsiz olarak devredilecek. 
Bu birimlerin özellikleri TPAO’nun servis birimi olmaları. Servis Birimleri TPAO’nun asli unsurlarıdır, dağ bayır, yurtdışı, yurtiçi demeden, PKK’nın bile bulunduğu yerlerde hizmet veren birimlerdir. TPAO’yu, TPAO yapan birim devrediliyor. 
TPAO’nun servis birimlerinin devrinin arkasında AKP hükümetinin bu kurumları Varlık Fonu’na devretmesi yer almaktadır. Varlık Fonu’yla ülkenin en önemli ekonomik kaynaklarının satılmasının önünü açılmıştı fakat TPAO’da olduğu gibi işçilerin, hizmet dışı görevlilerin, mühendislerin sayısının çok olması adeta onların özel sektör benzetmesiyle ‘‘Dikenli gül bahçeleri’’ olarak görülmesine neden olmuştu. Şimdi bu karar ile bu gül bahçeleri ‘‘diken’’ olarak görülen servis birimlerinden arındırılarak satışa hazır hale getirilecek.
Ayrıca karar kapsamında, TPIC’in yurtiçinde ve yurtdışında sahip olduğu ruhsatların da tüm hak ve yükümlülükleriyle birlikte TPAO’ya devredilecek denilmektedir. Bu ifade tam anlamıyla ‘‘Minareyi çalan kılıfını hazırlar’’ atasözünü akla getirmektedir. TPIC’e ait çok az sayıda ruhsat olduğu gibi, bedelsiz devredilen servis hizmetleriyle karşılaştırılamaz bile. 
Devrin gerçekleşmesiyle büyük mağduriyetlerde yaşanacak. TPİC’de çalışanlarla TPAO’da çalışanların statüleri de farklılık göstermektedir. Servis birimi çalışanları özel sektör hükümlerinin geçerli olduğu TPIC’e geçince iş güvencesinden de yoksun kalacaklar. 
Kısacası hükümet baştan beri politika haline getirdiği özelleştirmelerin bir sonucu olarak, para eden TPAO kısmını satıp, servis kısmını TPIC’e devrediyor.

17 Kasım 2017 Cuma

"KARA MİZAH!.." TÜRKİYE’nin en kaliteli petrolü bulundu... (TÜRKİYE akmerkez.com / 15 Kasım 2017)

TÜRKİYE’NİN EN KALİTELİ PETROLÜ "Middle East Petrol Arama Şirketi" TARAFINDAN BULUNDU!
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın Türkiye’nin petrol zengini bir ülke olduğunu, aramaların daha da yoğunlaşacağını açıklamasından sonra müjdeli haber Siirt’ten geldi. Arama çalışmaları sonucu net petrol olarak 43,5 gravite ile Türkiye’nin en kaliteli petrolü Eruh’ta çıkmaya başladı
Dışa bağımlılığı azaltacak yerli enerji çalışmaları meyvesini verdi. Siirt’in Eruh ilçesinde 2014 yılında Doğu Sadak-1 Petrol Arama Sahasında yapılan sondaj çalışmalarında Türkiye’nin en kaliteli petrolü bulunmuştu. Arama faaliyetlerini hızlandıran özel şirket 2 bin 400 metrede 6 petrol kuyusuna ulaştı.
SİİRT VALİSİ İNCELEDİ
Siirt Valisi Ali Fuat Atik, Eruh ilçesine bağlı Bayıryüzü köyündeki Doğu Sadak-1 petrol arama kuyularında incelemelerde bulundu. Middle East Petrol Arama Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Cem Sayer’den çalışmalar hakkında bilgi aldı. Atik, Eruh’un terörle değil, güzel hizmet ve yatırımlarla anılmasını istediklerini belirterek Türkiye’nin en kaliteli petrolünün ilçede üretilmesinin, bölgenin sosyo-ekonomik yapısını ve kaderini değiştireceğini söyledi.
EN KALİTELİSİ BİZDE
Aladdin Middle East Petrol Arama Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Cem Sayer de Türkiye’nin en kaliteli petrolünü Eruh’ta ürettiklerini ifade etti. İlk kuyunun 2014’te bulunduğunu dile getiren Sayer, “Önümüzdeki günlerde altıncı kuyunun sondajına başlayacağız. Günlük üretimimiz, 4 üretim kuyusundan ortalama bin varil civarındadır. Net petrol olarak 43,5 gravite ile Türkiye’nin en kaliteli petrolü Eruh’ta çıkıyor.” dedi.
TÜRKİYE PETROL ZENGİNİ
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak daha önceki bir açıklamasında Türkiye’nin petrol zengini bir ülke olduğunu, aramaların yoğunlaşacağını açıklamıştı. Albayrak o açıklamasında, “Türkiye coğrafi konumuyla petrol rezervine sahip ülkelerle enerji potansiyeline sahip ülkeler arasında olması nedeniyle büyük öneme sahip. Bu anlamda tüm projelerin doğal müttefiki olamaya devam edeceğiz. Sismik araştırmaların ardından keşif ve sondaj çalışmalarına önümüzdeki dönemde yoğun bir mesai harcayacağız” ifadelerini kullanmıştı.
AKDENİZ’DE DAHA AKTİFİZ
Karada bir çok yerde petrol arama çalışmaları devam ederken, Akdeniz ve Karadeniz’de de iki sismik arama gemisi sondaja hazırlanıyor. Oruç Reis adlı gemi Karadeniz ‘de, Barbaros Hayrettin ise Akdeniz’de doğalgaz sahası oluşturmak için gece gündüz çalışıyor.
GRAVİTE NEDİR?
Petrol ne kadar hafif olursa gravitesi o kadar yüksek olur. Petrol ne kadar yoğun ve koyu renkli olursa değeri o kadar az ve gravitesi de o kadar düşüktür. Gravite, uluslar arası bir birim olup genelde 10 ile 48 arasında değişmektedir. Gravite petrolün yoğunluğu anlamına gelmez, yoğunlukla ters orantılıdır. (ADMİN tarafından, 15 Kasım 2017 – 19.02) 3824-6